Depresif Bozukluklar
Kişinin kendisini mutsuz, isteksiz, gergin hissetmesi ve enerji azlığı, motivasyon kaybı ile karakterize duygudurumu depresyon olarak adlandırılır. İş, okul hayatı ve sosyal hayattan geri çekilmeler görülür. Genel isteksizlik hali içinde kişi bazen tüm gün hiç yataktan çıkmak istemeyebilir. İşlerini erteleyebilir. Kişisel bakımını önemsemez hale gelebilir. Depresyonun türleri ve ağırlığı, tedavi planlamasını değiştirebilir. Ancak kişi açısından önemli olan; depresyonun ağırlığı arttıkça kendi başına tedavi olma isteğinin azalmasıdır. Yakınları tarafından bu durumun farkedilmesi, takip edilmesi ve tedaviye ulaşım konusunda desteklenmesi gerekebilir. Depresif duygudurum ağırlığı altında iken, kişi tüm olaylara ve durumlara olumsuz bir pencereden bakabilir. Ya da mantıklı ve gerçekçi düşüncelerini uygulamaya geçemeyebilir. Kendisini daha gergin, çaresiz ve mutsuz hissettiği için davranışları olumsuz yönde etkilenebilir. Bedensel fonksiyonları da etkilenir. İştahsızlık, çok fazla yeme, kusma, kabızlık, ishal görülebilir. Sürekli uyuma isteği, uykusuzluk, uykuya geçememe, sabah çok erken saatlerde uyanma, uyku bölünmeleri görülebilir. Özellikle baş ağrısı başta olmak üzere kas ağrıları gözlenebilir. Hareketsizlik arttıkça ağrılar, kas tutulmaları da artabilir. Kilo artışı görülebilir. Depresyon sırasında; duygu, düşünce, algı, hafıza, bilişsel işlevler, bedensel işlevler olumsuz etkilenebilir. Tedavi sırasında en kolay değiştirilebilen etken hareketsizliktir. Çok küçük adımlarla da olsa harekete geçmek, duygudurumunu olumlu yönde etkileyecektir. Düzenli yürüyüş yapmak, beyinde salgılanan hormonların yeniden daha düzenli salgılanmasını sağlar. Bu da kişinin kendisini daha iyi hissetmesine olanak sağlar. Diğer alanlar(iş, okul, aile hayatı vb)da harekete geçmesini sağlar.