BAĞIMLILIK NE DEMEKTİR?
İnsan; herhangi bir madde, kişi, durum, para, şöhret vs. olmadan yaşayamayacağını düşünürse; bağımlıdır.
‘’İstediğim her an bırakabilirim.’’
‘’Sıkıntılarım bitsin onu aramayacağım.’’
‘’Okulum bitsin bundan kurtulacağım.’’
‘‘Şu sınavlar bir geçsin hepsi bitecek.’’
‘‘Onu almıyorum yoksunluk çekmeyeyim diye yerine şunu alıyorum.’’ düşünceleri bağımlılığın varlığını kanıtlar.
Bağımlılık: Kişinin bir maddeyi kullanmayı bırakmak istemesine rağmen bırakamaması, aynı maddeyi aldığında eskisi kadar etkisini görememesi (tolerans), bu maddeyi bulmak için fazlaca zaman, para ve gayret sarf etmesi, her alanda (sosyal, akademik ve işlevsel vs) kayıplar yaşaması, kişilerarası ilişkilerin bozulması gibi birçok sorunların bir araya gelme durumudur.
En sık gördüğümüz bağımlılıklar: Alkol, sigara, uyuşturucu ve uyarıcı maddeler, kumar, internet, oyun, alışveriş vb.
Alkolle ilişkili bozukluklar
Alkol kötüye kullanımı ve bağımlılığı yaygınlığı yüksek olduğundan alkol kullanımının değerlendirilmesi her psikiyatrik ve tıbbi değerlendirmede anahtar bir parçadır. Neredeyse tüm klinik problemler alkol kötüye kullanımının etkisiyle ilişkili olabilir. Alkolizm özgün bir mental bozukluğu tarif etmese de, alkolizmle ilişkili bozukluklar genellikle 3 gruba bölünebilir:
1- Alkolün beyindeki doğrudan etkisiyle ilişkili bozukluklar.
2- Alkolle ilişkili davranışa bağlı bozukluklar.
3- Alkolün süren etkisiyle ilgili bozukluklar.
Alkol bağımlılığı ve kötüye kullanımı
Bu alanlar arasında tolerans veya kesilme, madde kullanmaya büyük bir zaman harcama, olumsuz fiziksel veya psikolojik sonuçlarına rağmen kullanmaya dönme ve alkol alımını kontrol etmek için tekrarlayan başarısız denemeler yer alır. Alkol, fiziksel olarak tehlikeli durumlarda kullanılıyorsa ( Örneğin; araba kullanımı sırasında ) alkol kötüye kullanımı tanısı konur. Bağımlılıktan farkı; tolerans, kesilme veya kompülsif kullanma paterninin olmamasıdır; bunun yerine tekrarlayan kullanımın olumsuz sonuçlarıyla tanımlanır. Alkol kötüye kullanımı bağımlılığa dönüşebilir. Maladaptif alkol tüketimi paternleri arasında sürekli yoğun kullanım, hafta sonu entokikasyonu veya ayıklık dönemleri arasına dağılmış tıkanırcasına içmeler yer alır.
Alkolün hızlı tüketilmesi ve mide boşken alkol tüketilmesi emilimi arttırır ve tepe kan konsantrasyonuna ulaşmak için gereken süreyi kısaltır. Hızlı yükselen kan alkol konsantrasyonları entekikasyon derecesi ile orantılıdır. Entoksikasyon(zehirlenme), kan konsantrasyonu artarken, azalırken olandan daha belirgindir. Alkolün %80’i hepatik oksidasyon(karaciğer) yoluyla metabolize edilir. Alkol, alkol dehidrogenaz yoluyla asetaldehide bu da aldehid dehidrogenaz yoluyla asetik asite dönüştürülür. Vücut saatte 15 dl alkolü metabolize eder ki bu miktar orta bir içkiye eşdeğerdir.
Alkolle ilişkili en önemli değerlendirilmesi gereken konular hangi amaçla kullanıldığıdır. Uyku bozukluğu için alkol kullanan kişi uyku sorununu düzeltmeye çalışırken bağımlı olabilir.
Aslında bağımlı olmadığını düşünen birçok insanın altta yatan bir sosyal fobisi olabilir. Alkol bağımlılığı tedavi edilirken ek durumlar, fiziksel ve sosyal sorunlar tam anlamıyla değerlendirilmelidir. Alkolün kişinin hayatındaki rol her ne ise tespit edilip çözümcül bir bakış açısıyla yaklaşım sağlanmalıdır. Tüm bağımlılıkların tedavisinde aile desteği alınması çok değerlidir. Bazen de hayatınızda sizin için önemli olan bir arkadaşınız size bu yolda terapistiniz ile birlikte eşlik edebilir.
Alkol bağımlılığın diğer madde bağımlılıklarından farkı; daha gizli ilerlemesidir. Alkol kullanımı sosyal bir algı olduğundan ve normalize edildiğinden nerede kontrolden çıktığını farketmek daha zor olabilir. Oysa uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanımı hiçbir sosyal ortamda normal kabul edilebilecek bir durum değildir. Maddelerin olumsuz etkileri çok daha kısa zamanda ortaya çıkar. Kişi genellikle 20-25 yaş arasında madde bağımlılığı tedavisine ihtiyaç duyar. Bu nedenle iyi tedavi edilmiş ve toplumsal uyumu sağlanmış bir kişi; bundan sonra sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebilir. Alkol bağımlılığı da, ne kadar erken yaşta farkedilir ve tedavi edilirse sonuç o kadar iyi olacaktır.
Kötüye kullanım: Herhangi bir şeyin genellikle kişinin kendisi tarafından onaylanan sosyal ve tıbbi tarzlardan sapan bir şekilde kullanılmasıdır.
Kesilme: Uzun süredir kullanılan bir ilaç veya maddenin kesilmesi veya miktarının azalması sonucu oluşan maddeye özgü semptomlar çoğunlukla antidepresanların kesilmesi sonrasında görülür. Bağımlıklıkta ki yoksunluk kavramı ile karıştırılmamalıdır.
Çapraz tolerans: Bir ilacın aynı fizyolojik ve psikolojik başka bir etkiyi gösteren bir başka genellikle başka ilacın yerine geçebilmesini yansıtır.
Depresyon, anksiyete veya psikoz değerlendirilirken madde tarafından uyarılan bozukluklar her zaman düşünülmelidir.